Züğürt tesellisi

Züğürt tesellisi


Bugün hafif görünse de aslında bir o kadar ağır, her dönemin, erişkin dönemdeki her yaşın sorunu olan ikili ilişkilerdeki vazgeçmek ve gitmek fiilinden biraz bahsedeceğim.

Genellikle erkekler der ki: “Ne kadar çok seversen, o kadar çabuk gider.”

Bence bu bir züğürt tesellisi.



-Vay efendim, çok sevince kaybedermişsin, kadın gidermiş…

-Gider efendim, gider…

Hem de öyle bir gider ki…

“Neden?” diye sorup durursunuz kendi kendinize.

Şuradan buradan görüp aldığınız dörtlüklerle, süslü püslü sözlerle ajitasyon yapmayı da ihmal etmezsiniz. “ En çok ben sevdim, en iyi ben severim. Yok, yok… Kesinlikle benden çok, benden iyi kimse sevemez… “ gibi çıkarımlarda da bulunursunuz fütursuzca.

-Neymiş efendim, çok sevdiği için gitmiş.

-Elbette gider.

Sevgi tek başınayken solda sıfırdır.

Sağ tarafa koyamadığın nitelikler yüzünden gider kadın.



Bekler, gözler, düşünür ve karar verir.

Güven mi veremedin?

-Eee.. tabi ki gider.



Sözlerini mi tutmadın, gevşek mi davrandın?

-Arkasına bakmadan gider.



Kendini çok uyanık sanıp çoğu konuda aldatırım, nasılsa seviyor, bana inanır mı diye geçirdin içinden?

-Bunu da mutlaka hisseder, anlar ve gider.



Gitmeyip de ne yapsın?

Ağızlarda sahte sevgi sözleri, yapmacık kibarlıklar…



Bunları göre göre, bile bile kalmak olur mu?

-Olmaz, gitmek gerek çok geç olmadan der ve gider.



Peki gidemeyenler yok mudur?

-Vardır elbet.

İş işten geçtiğinde gidilir bazen ama en iyisi iş işten geçmeden gitmek.



“Bakın bu konuda Frida Kahlo neler demiş?” diyerek sözü bağlamak istiyorum.



İşte Kahlo’nun dilinden bir kadının vazgeçiş ve gidişinin sebepleri:



” Seni Sevmekten Ne Zaman Vazgeçtim Biliyor musun ? “



Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.

Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.

Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.

Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.

Her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.



Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.

Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.

Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim. Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden sen olduğun için vazgeçtim.

Bencil olduğun için vazgeçtim!

Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi. Ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.

Bu yüzden ben de senden vazgeçtim.



Derler ki :”Tak şu sepeti koluna, herkes kendi yoluna.”

Yollarınızda yeni hatalar yapmadan yürüyebilmeniz ve kendi özeleştirinizi yapabilmeniz dileğiyle…

Hoşça kalınız.



M.Özdaş